İçeriğe geç

Kapıkulu ordusunu kim kaldırdı ?

Kapıkulu Ordusunu Kim Kaldırdı? Tarihin Eşiğinde Adalet, Değişim ve Cesaretin Hikâyesi

Bazı tarih olayları vardır ki, yalnızca devlet yapısını değil; toplumun ruhunu, değerlerini ve adalet anlayışını da kökten değiştirir. Osmanlı tarihinin en çarpıcı dönüm noktalarından biri de budur: Yüzyıllarca imparatorluğun belkemiği olmuş Kapıkulu ordusunun kaldırılması. Bu sadece bir askeri reform değil, aynı zamanda eski ile yeni, gelenekle dönüşüm, otoriteyle toplum arasındaki ilişkilerin yeniden yazıldığı bir süreçti. Bugün bu tarihi anı, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet penceresinden yeniden düşünelim. Çünkü o gün yaşananlar, bugün hâlâ kim olduğumuzu ve nasıl değiştiğimizi anlatıyor.

Kapıkulu Ordusunu Kim Kaldırdı?

Sorunun tarihsel yanıtı nettir: Kapıkulu ordusu II. Mahmud tarafından 1826 yılında kaldırılmıştır. Bu olay, tarihe “Vaka-i Hayriye” yani “Hayırlı Olay” olarak geçti. Osmanlı’nın yüzyıllardır düzenli ordusu olarak görev yapan ve başlangıçta imparatorluğun en disiplinli gücü olan Kapıkulu ocakları, özellikle Yeniçeriler, zamanla devlete başkaldıran, isyan eden ve reformların önünde duran bir güce dönüşmüştü. II. Mahmud’un kararlı liderliği, köklü bir dönüşümün kapısını araladı.

Bir Liderin Stratejik Hamlesi: Erkeklerin Analitik Perspektifi

II. Mahmud’un aldığı karar, salt bir askeri operasyon değil, aynı zamanda derin bir stratejik hamleydi. Çünkü 19. yüzyılın dünyası değişiyordu: Avrupa’da sanayi devrimi başlamış, modern ulus-devletlerin orduları profesyonelleşmişti. Osmanlı’nın da bu dönüşüme ayak uydurması kaçınılmazdı. Ancak Kapıkulu ordusu, bu yeniliklerin önünde en büyük engeldi.

Erkeklerin analitik ve çözüm odaklı bakış açısını temsil eden II. Mahmud, meseleyi sadece bir iç güvenlik sorunu olarak değil, devletin bekası meselesi olarak gördü. Yeniçerilerin sürekli ayaklanmaları, modernleşme çabalarını sabote etmeleri ve ekonomik düzeni bozucu faaliyetleri artık sürdürülemezdi. Reform gerekiyordu, ama bu reform radikal olmalıydı. Ve öyle de oldu: 15 Haziran 1826’da alınan kararla yeniçeri ocağı topyekûn kaldırıldı, yerine modern, disiplinli ve Batı tarzı bir ordu kuruldu: Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye.

Toplumsal Yansımalar: Kadınların Empati Merceğiyle Bakış

Bu olayın yankısı sadece askerî alanda kalmadı. Kadınların empatik ve ilişkisel yaklaşımıyla baktığımızda, bu kararın toplumun adalet duygusu açısından da büyük bir anlam taşıdığını görürüz. Çünkü Yeniçeri isyanları yalnızca saraya değil, sıradan halka da zarar veriyordu. Çarşılar yağmalanıyor, esnaf sindiriliyor, sıradan insanlar korku içinde yaşıyordu.

Kapıkulu’nun kaldırılmasıyla birlikte toplum, uzun süredir özlemini çektiği istikrar ve güvenlik hissine yeniden kavuştu. Kadınlar çocuklarını daha güvenli sokaklarda büyütebileceklerini hissetti, esnaf kazancını koruyabildi, sıradan insanlar gündelik hayatlarını yeniden inşa etmeye başladı. Yani bu reform sadece devletin değil, toplumun huzuru için de gerekliydi.

Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifi: Bir Reformun Derin Etkileri

Kapıkulu ordusunun kaldırılması, Osmanlı toplumunda çeşitlilik ve adalet kavramlarını da dönüştürdü. Yeni ordu sistemi, liyakat esasına dayalı, farklı etnik ve sosyal kökenlerden gelen insanların da görev alabileceği bir yapıya evrildi. Bu, devlet içinde eşitlik ve fırsat adaleti fikrini güçlendiren bir adım oldu.

Bir başka açıdan bakıldığında, Vaka-i Hayriye, imparatorlukta “değişime direnç” ile “ilerlemeye açık olma” arasındaki çatışmanın da bir yansımasıydı. Bugün de toplumların ilerleyebilmesi için eski yapıları sorgulaması, gerektiğinde cesur adımlar atması gerekiyor. II. Mahmud’un yaptığı tam da buydu: Geçmişin ağırlığını taşımak yerine, geleceğe yürümeyi seçti.

Günümüz İçin Dersler: Cesaret, Empati ve Adalet

Kapıkulu ordusunun kaldırılması üzerinden iki asır geçti ama bu olayın mesajı hâlâ canlı: Gerçek reform, sadece kurumları değil, zihniyetleri de dönüştürmelidir. Devletin bekası için stratejik düşünmek kadar, toplumun ihtiyaçlarını empatiyle anlamak da gerekir. Değişim, erkeklerin çözüm odaklı vizyonuyla kadınların ilişkisel duyarlılığının birleştiği yerde mümkündür.

Bugün biz de kendi “kapıkulularımızı” sorgulamalıyız. Belki onlar artık bir ocak değil, eski kalıplar, köhne fikirler ya da adaletsiz yapılar… Peki biz cesaret edip onları kaldırabilir miyiz?

Sonuç: Bir Ordunun Sonu, Bir Dönemin Başlangıcı

Kapıkulu ordusunu kaldıran kişi, modernleşmenin mimarlarından biri olan II. Mahmud’dur. Ancak bu olay, tek bir kişinin kararı değil, bir toplumun değişim talebinin ve zamanın ruhunun bir sonucudur. 1826’daki bu cesur adım, Osmanlı’yı modern dünyaya biraz daha yaklaştırdı; tıpkı bugün bizim de değişimle yüzleşerek adaletli, kapsayıcı ve çeşitliliğe açık bir toplum kurma sorumluluğumuz gibi.

Şimdi size bir soru: Bugünün dünyasında “kapıkulu” dediğimiz eski yapılar neler olabilir? Ve onları kaldırmak için ne kadar cesuruz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort deneme bonusu veren siteler
Sitemap
grand opera bahisbets10